AİLE
KONUTU
Aile konutu eşlerin aile birliğini sürdürmek üzere
beraberce seçip, aile olarak hayatlarını idame ettirdikleri konuttur. Türk
Medeni Kanunu’nun aile konutu ile ilgili olarak konutun seçimini kocaya tanıyan
hükmü değiştirilmiş ve eşlerin beraberce oturacakları ortak konutu birlikte
seçmeleri ilkesi getirilmiştir. Bu tamamen evlilik birliği içerisinde eşitliği
sağlamak amaçlı yapılmış bir düzenlemedir.
Aile Konutu kaynağını Anayasa md 41’den alan ailenin
korunmasını amaçlayan düzenlemelerdendir. Uygulamadaki tecrübeler
göstermektedir ki evlilik birliği eşler açısından iyiye gitmediği dönemlerde
malik eşler, diğer eşleri cezalandırmak maksadıyla ailenin yaşadığı konutu
elden çıkarma girişiminde sıkça bulunmaktadırlar. Aile konutunun önemi ailenin
tüm üyelerinin malik olmadıkları halde konuta zilyet bulunmasına yatmaktadır. [1]
Türk Medeni Kanununda genel olarak aileyi korumak amacıyla,
özelde ise malik olmayan eşi korumak amacıyla, aile konutu madde 194’te
düzenlenmiş olup, madde metni şu şekildedir:
TMK md 194: Eşlerden biri diğer eşin açık rızası
bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira
sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki
hakları sınırlayamaz.
Rızayı
sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin
müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini (Ek ibare: 6518 S.K. m.44 - yürürlük: 19.2.2014) “tapu müdürlüğünden” isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini (Ek ibare: 6518 S.K. m.44 - yürürlük: 19.2.2014) “tapu müdürlüğünden” isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Bu düzenleme ile, aile konutuyla ilgili hukuki işlemler söz
konusu olduğunda eşlerden her biri diğer eşin açık rızasına muhtaçtır. Açık
rıza verilmedikçe, eşlerden biri tek başına konutun maliki dahi olsa, aile
konutu ile ilgili işlem yapamaz.
Aile Konutu şerhi tapu kaydına konulmuş olmasa dahi eşlerin
birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri
sınırlandırılmıştır. Bu sebeple sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için
değil zaten var olduğu için getirilmiştir.[2]
TMK 194 hükmünde aranan diğer eşin rızası birlikte hak
sahipliğinden kaynaklanan bir katılma
hakkı olarak açıklanmaktadır. [3] Katılma hakkı aile konutu
ile ilgili tüm hukuki işlemler için değil sadece hak sahibi eşin iyiniyetli
olmayan, aile konutunun kaybedilmesine neden olabilecek hukuki işlemleri için
kabul edilmiştir. [4]
Bu nedenle kendisine haklı sebep olmaksızın rıza verilmeyen eş hakimin
müdahalesini isteyebilmektedir. (TMK 189/2)
Kural olarak aile konutunun tekliği esastır. Ancak aile
konutunda bulunması gereken unsurların bulunması şartıyla aile tarafından
birden fazla konutun aile konutu olarak özgülenmesine yasal bir engel
bulunmamaktadır. Yani yasa tarafından aile konutu sayı olarak sınırlandırılmış
değildir. Ancak uygulamada ikincil nitelikte konutlar (yazlık, dağ evi karavan,
gibi) aile konutu olarak kabul edilmemektedir. Bazı görüşler ikincil konutların
duruma göre değerlendirilmesi gerektiğini ve durum gerektiriyorsa aile konutu
sayılabilmesinin mümkün olabileceğini savunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu verdiği 28.09.2011 gün 2011/2-447,556 sayılı kararında yurtdışında
yaşayan bir ailenin Türkiye’ye geldiğinde kullandığı tek konutunu aile konutu
olarak kabul etmiştir.
Boşanma halinde evlilik birliği sona erdiği için ve
dolayısıyla aile konutu özelliği kaybolduğu için TMK 194 hükmü ile sağlanan
koruma kendiliğinden ortadan kalkar.
AV.BURCU ASLANTÜRK
www.artemishukuk.com
[1] Acabey
Beşir: Evlilik Birliğinde Yasal Mal Rejim, İzmir 1998 s62-63, ve Mustafa
Kırmızı, Aile Hukuku Davaları, Bilge 1. Baskı 2016 Ankara s296.
[2] Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu 15.05.2015, 2013/2-2306-2015/1356
[3] Şıpka,Şükran,
Aile Konutu İle İlgili İşlemlerde Diğer Eşin Rızası, Beta, 2. Baskı 2004
İstanbul, s138. Ve Mustafa Kırmızı, Aile Hukuku Davaları, Bilge 1. Baskı 2016
Ankara s289.
[4] Mustafa
Kırmızı, Aile Hukuku Davaları, Bilge 1. Baskı 2016 Ankara s289.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder