11 Aralık 2016 Pazar

MİRAS HUKUKU - MİRAS PAYLARININ DEVRİ




MİRAS PAYLARININ MİRASÇILAR TARAFINDAN DEVRİ MÜMKÜN MÜDÜR?


Mirasbırakanın sağlığında onun ileride mirasçısı olacak kişilerin müstakbel miras payını devretmesi ile mirasbırakanın ölümünden sonra fakat paylaştırmadan önce intikal etmiş miras payının devri çok sık karşılaşılan sorunlardandır

Açılmamış miras payının devri, bir kişinin henüz kendisine mirasçı olacağı kimse yaşıyorken ileride doğacak miras hakkını şimdiden devretmesini kanunumuz kabul etmemiştir.  Medeni Kanunun 678. Maddesine göre: bir kimsenin sağlığında, ileride mirasçısı olabilecek kişilerden birinin diğer bir mirasçıyla ya da üçüncü kişilerle yaptığı, gelecekteki mirası hakkındaki sözleşmeler, kendisinin katılımı ve onayı bulunmadıkça geçersiz olacaktır.

Eğer mirasbırakan bu sözleşmeye katılır veya izin verirse ancak bu şartla henüz açılmamış miras payının devri sözleşmesi geçerli olacaktır. Mirasbırakan bu onayı devir sözleşmesinden sonra da verebilir. Bu onaya ilişkin irade beyanı bir şekle de tabi değildir. Ancak yazılı olarak verilmesi ispat kolaylığı açısından önem taşımaktadır. Şayet mirasbırakan tarafından bu onay verilmemişse, miras devri sözleşmesi devreden ile devralan arasında bile geçersiz sayılacak ve miras açıldıktan sonra dahi onları hukuken yükümlülük altına sokmayacaktır.

ŞEKİL ŞARTI:

Miras payını devreden ile bu payı devralan arasındaki devir sözleşmesi, eğer ikisi de bu sözleşme yapıldığı sırada mirasçı adayı ise adi yazılı şekilde, devralan o sırada mirasçı olamayacak bir konumda ise noterde düzenleme şeklinde yapılması geçerliliği bakımından yeterlidir. İleride doğacak miras malvarlığı arasında taşınmaz mallar bulunsa dahi devreden ve devralan mirasçılar arasında adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir.

Ancak adi yazılı şekilde ya da noterde düzenleme şeklinde yapılan her iki sözleşme de mirasbırakan bu sözleşmeye katılarak veya dışarıdan onay vermiş olmasına rağmen devralan tarafı mirasın açılmasında külli halef mirasçı kılamaz, ona sadece devredene yönelik olarak açılan mirastan devreden mirasçının elde ettiği hakları kendisine geçirmesini isteme konusunda bir alacak hakkı kazandırır.

Eğer devir sözleşmesi miras sözleşmesi şeklinde resmi şekilde yapılırsa ve mirasbırakan da işleme katılmışsa; payını devreden bakımından mirastan feragat sözleşmesi ve mirasçı atama şeklinde bir miras sözleşmesi söz konusu olacak bu sözleşme ile mirasbırakanın ölümü ve mirasın açılması üzerine devreden mirasçı sıfatını kazanamayacak, devralan onun payı kadar olmak üzere mirasçılık sıfatına sahip olacaktır.

Mirasın paylaşılması tamamlanıncaya kadar mirasçılığa bağlı her türlü hak payı devralan tarafından kullanılacaktır. Açılmamış miras payının devri sözleşmesi mirasbırakanın katılması ve izni olmadığı için yada taraflar arasında gereken şekilde yapılmadığı için geçersiz ise bu sözleşmeye göre verilen şeyler sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca geri istenebilir.

Mirasın açılması halinde ise mirasın paylaşımının tamamlanmasına kadar, mirasçıların tereke üzerinde birbirinden bağımsız hakları olmayıp tereke üzerinde elbirliği halinde hak sahibidirler. Elbirliği halinde hak sahipliği elbirliği halinde maliklere üzerinde tasarruf edebilecekleri paylar sağlamaz.

Medeni Kanun 677. Hükmünde, mirasçılar arasında yapılacak devirlerin adi yazılı şekilde yapılacağı açıkça belirtilmiştir. Eğer miras payı devri ivazsız yani karşılıksız ise bu devirden karşılıksız yararlanan tarafın sözleşmeyi imzalamasına gerek de yoktur.  Yalnızca payını devredenin imzalamış olması yeterlidir.

Tapu sicilinde resmi senet düzenlenmeksizin payı devralanın tüm tereke üzerindeki miras payı arttığı oranda terekedeki taşınmazlar üzerindeki miras payı da artacaktır. Bir mirasçı tüm miras payını devredebileceği gibi miras payının br kısmını da bir başksına devredebilir. Bir mirasçının, mirasçı olmayan bir 3. Kişiyle yapacağı sözleşmelerin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmektedir. Ancak mirasçı olmayan bir kişiyle yapılan devir sözleşmesi gerçek bir miras hakkı devri olmayıp sadece devralana şahsi bir talep hakkı sağlamaktadır.

Miras payının devri sözleşmesi, terekedeki mallar üzerinde mevcut ayni ve şahsi hakların münferit devrine yönelik olmayıp mirasçılık sıfatına bağlı hakların devrini konu aldığından terekedeki münferit bazı malların miras payının devri sözleşmesine konu olmaması gerekirse de Yargıtay, mirasçılar arasında yapılması koşuluyla bu tür sözleşmelerin geçerli olacağını kabul etmiştir.

Buna göre henüz paylaşılmamış ve elbirliği hallinde mülkiyete tabi bir miras ortaklığında, mirasçılardan birinin belli bir tereke malı üzerindeki miras payını başka bir mirasçıya devri mümkündür. Miras payının devri sözleşmesi mirasçılar arasında yapıldığında devredenin miras payı derhal devir oranında azalır ve devralanın miras payı artar. Eğer tüm miras payını devretmişse miras ortaklığından çıkar. Ancak payını devreden mirasçının, mirasbırakanın alacaklılarına karşı tereke borçlarından 5 sene süreyle müteselsilen sorumluluğu devam eder.

Medeni Kanunun 677/2. Maddesi ise mirasçının miras payını, mirasçı olmayan bir kişiye devrinin ayni etki yaratmayacağını,sadece devir alacaklısının mirasın paylaştırılması üzerine devredene düşen kısmı isteme konusunda bir alacak hakkı kazanacağını düzenlemiştir. Mirasçılardan biri bu şekilde payını mirasçı olmayan kişiye devretmek üzere noterde sözleşme yaptığında devralan sadece devredene karşı ileri sürebileceği bir şahsi hak kazanacağından paylaştırmaya katılamayacak, tenkis, denkleştirme ve miras sebebiyle istihkak davaları açamayacaktır.

Pay devrine ilişkin noterde düzenlenen sözleşmede bunun aksinin kararlaştırılması da mümkün değildir. Ancak devreden mirasçı, belli bir süre içinde mirasın paylaştırılmasını sağlamayı yükümlenmişse, devralan bu yükümlülüğünü yerine getirmesini ondan talep edebilir. Bunun yanı sıra bir mirasçıya düşen payı devralan ve haczeden yahut o mirasçı aleyhine aciz vesikası alan alacaklı, hakimden bu mirasçının yerine paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atamasını isteyebilir.

Paylaştırma tamamlanıp miras payını devreden mirasçıya düşen tereke unsurları onun mülkiyetine geçtikten sonra, payı devralan devir sözleşmesinin ifasını taleple dava edebilir ve devralana düşen mal varlığı unsurları arasında taşınmazlar bulunsa bile noterde düzenleme şeklinde yapılmış devir sözleşmesine dayanarak tescile zorlama davası açabilir ve hakim mülkiyetin geçmesine yönelik karar verir.

Açılmış bir mirastaki pay ayni hak oluşturacak şekilde rehin konusu yapılamaz.


Av. EBRU ŞAHİN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder